ANKARA – Türkiye’de gazetecilerin uğradığı hak ihlallerinin tırmandığı, basın ve ifade özgürlüğü alanının daha da kısıtlandığını vurgulayan Gazeteciler Cemiyeti raporu yayınlandı. Cemiyetin Medya için Demokrasi / Demokrasi için Medya (M4D) Projesi 2023 yılının ilk yarısına ait Medya İzleme Raporunda Türkiye’de 2023’ün ilk altı ayında basın ve ifade özgürlüğünü etkileyen tüm gelişmeler derlendi. Rapora göre yılın ilk yarısında gözaltına alınan gazeteci sayısı 56 oldu.Gazeteciler Cemiyeti’nin Avrupa Birliği finansal desteğiyle yürüttüğü M4D raporunda depremler ve seçim dönemine de odaklanarak gazetecilerin karşılaştığı hak ihlallerini tek tek sıraladı. Uluslararası gözlemler ve değerlendirmelerin de yer aldığı rapora göre yılın ilk yarısında 40 ayrı vakada gazetecilere fiziksel şiddet uygulandı. 1 Temmuz 2023 itibariyle Türkiye’de tutuklu gazeteci sayısı 56 oldu. Basın meslek örgütlerinin şiddetle karşı çıktığı dezenformasyon gerekçeli yeni Basın Yasası uyarınca gazetecilere yönelik soruşturma ve cezalandırmalar 2022 sonunda başlamıştı. 2023’ün ilk altı ayında “halkı yanıltıcı bilgi yayma” suçlamasıyla soruşturmaya uğrayan gazeteci sayısı en az 23 oldu.Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, M4D Projesi 2023-1 Medya İzleme Raporu nedeniyle yazılı açıklama yaparak rapordaki bulgulara ilişkin bilgi verdi. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre gazetecilere yönelik hak ihlallerinin artış gösterdiğini vurgulayan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, tüm basın ve ifade özgürlüğü savunucularını artan saldırılar karşısında bir arada olmaya, ortak mücadele yürütmeye çağırdı. Bilgin şunları vurguladı:“2023 yılı maalesef çok üzücü olaylarla başladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerle derin bir acı yaşadık. Bu büyük felakette pek çok yurttaşımızı toprağa vermenin acısını yüreğimizde hissederken geride kalanların hangi güç şartlarda hayatlarını sürdürmeye çalıştığını biliyoruz. Gazetecilerin de depremde kayıpları büyük oldu. Pek çok meslektaşımızı toprağa verdik. Hayatını kaybeden tüm yurttaşlarımız için bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz.Deprem öncesinde de büyük sorunlarla boğuşan bölge yerel basınımız afetle birlikte büyük yara aldı. Bazı basın kuruluşları kapanmak zorunda kaldı, bazıları ise güçlükle yayın hayatını sürdürmeye çalışıyor. Deprem döneminde bölgeden gelebilecek en ufak bir habere bile ihtiyacı olan kamuoyunun haber alma hakkı engellendi. Bu aynı zamanda depremzedelerin haber olma ve sorunlarını kamuoyuna iletme hakkına da getirilmiş bir engeldi. Bugün yayınladığımız 2023 yılı ilk altı ayına ait M4D Medya İzleme Raporu, deprem döneminde basın ve ifade özgürlüğüne getirilen engelleri de derledi.M4D Raporu, deprem ve seçim döneminde gazetecilerin karşılaştığı engellerin, şiddetin, gözaltı ve yargılama gibi hak ihlallerinin arttığını ortaya koydu.
- Ocak ayında tutuklu gazeteci sayısı 43 iken Haziran ayında bu sayı 56’ya çıktı. Yılın ilk altı ayında gazetecilerin yargılandığı basın davaları sayısı 336’yı buldu. Meslektaşlarımız en çok Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu, Toplantı Gösterişleri Yürüyüşleri Kanunu, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandı. Bu yıl bu suçlara bir yenisi eklendi ve en az 23 gazeteci, sansür yasası kapsamında “halkı yanıltıcı bilgi yayma” suçlamasıyla yargı karşısına çıktı ve/veya ceza aldı.
- Geçtiğimiz yıl 12 aylık dönem içinde gözaltına alınan gazeteci sayısı 78 olmasına karşın bu yıl daha ilk altı ayda gözaltına alınan gazeteci sayısı en az 56 oldu. Bu meslektaşlarımızın çoğu görevleri sırasında gözaltına alındı ve bu durum takip ettikleri olayların haberleştirilmesini engelleyen, sistematik bir boyuta vardı.
- Tespit edilebildiği kadarıyla gazetecilere yönelik fiziksel şiddet vakaları bu yılın ilk altı ayında en az 40 oldu. Bu sayı 2022’nin tamamında 61 olmuştu.
- RTÜK deprem ve seçim döneminde ceza uygulamalarını arttırdı. Yılın ilk altı ayında televizyon ve radyolara 30 kez idari para cezası, 30 kez de program durdurma cezası verildi. Eleştirel yayınlarıyla öne çıkan Halk TV, Tele 1 ve Fox TV yine en çok ceza alan kuruluşlar oldu.
- TRT’nin seçim dönemi açıktan taraf tutan ve siyasi muhalefete yer vermeyen yayınları, basın meslek ilkelerini ayaklar altına alan tutumu görülmemiş düzeye çıktı. M4D Raporu, TRT hakkındaki ulusal ve uluslararası tespitleri bir araya getirdi, kamu yayıncısının siyasallaşmasında hiçbir sınır tanınmadığını ortaya koydu.