“Bir ülkede demokrasinin işlemesi için hukukun üstünlüğüne, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygı duyulmalıdır. Ancak demokrasimizi geriletecek olaylara her gün bir yenisi ekleniyor.

Son olarak 19 Mart 2025 Çarşamba günü Türkiye’nin demokrasisi açısından yeni kırılmaya neden olabilecek bir gün daha yaşandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı olması beklenen Ekrem İmamoğlu ile birlikte 106 kişi için gözaltı kararı çıktı, 84 kişi gözaltına alındı. Demokrasi farklı görüşlere tahammül etmektir. Seçimle gelen her siyasetçinin seçimle gitmesi gerektiğine inanıyoruz. İktidar sözcülerinin de dile getirdiği bu ilkenin toplumsal barışın korunması için yaşama geçirilmesini bekliyoruz. Hukuk devletinden vazgeçmemeliyiz.

YURTTAŞLARIN İNTERNETE VE HABERE ERİŞİM HAKKI ENGELLENMEKTEDİR

Bu süreci takip eden, yurttaşlara haber aktarmaya çalışan gazeteciler ile medya kuruluşları ise internet trafiğinin yavaşlatılmasına bağlı olarak sorun yaşamaktadır. Yurttaşların internete ve habere erişim hakkı engellenmektedir.

Ayrıca RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin yaptığı açıklamayla ‘terör ve örgütlü suçlar soruşturmalarına ilişkin yayınların incelendiğini, yasal mevzuata aykırı yayın yapan yayıncı kuruluşlara gerekli yaptırımların en üst sınırdan uygulanacağını’ duyurmuştur. Süreci takip eden medya kuruluşlarına yönelik yapılan bu açıklama tehdit niteliğindedir. Hukuk devletinde kurumlar, gazetecileri ve medya kuruluşlarını tehdit etmez.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gazetecilerin girişi engellendiği için soruşturmanın takibinde meslektaşlarımız sıkıntı yaşamaktadır. Gazetecilerin İstanbul Emniyet Müdürlüğü basın odasını kullanarak süreci takip etmelerine olanak sağlanmalıdır.

İSMAİL SAYMAZ GAZETECİDİR SERBEST BIRAKILMALIDIR

TGC üyesi Halk TV yorumcusu İsmail Saymaz ise bu süreçte Gezi süreci bağlamında ‘Türkiye hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım‘ suçlamasıyla gözaltına alınmıştır. İsmail Saymaz gazetecidir. Meslektaşımıza yönelik suçlamalar kabul edilemez. Mesleğini yapabilmesi için bir an önce serbest bırakılmalıdır.

Gazetecilerin en fazla zarar gördüğü dönemlerden birinin Gezi süreci olduğunu hatırlamalıyız. Güvenlik güçlerinin orantısız şiddeti nedeniyle olayları takip eden 54 gazeteci yaralanmış, gaz maskelerine el konulmuş, 34 gazeteci gözaltına alınmıştır. TGC ve TGS tarafından dönemin Valisine sorumluların bulunması için bir rapor sunulmuş ama sonuç alınamamıştır.

GEZİ SÜRECİNİN TAKİP EDİLMESİ GAZETECİLİK FAALİYETİDİR

Ayrıca RTÜK 17 Mart 2025 Pazartesi günü medyaya yönelik başlatılan Gezi soruşturması kapsamında Cem TV, Flash TV, Halk TV, Kanal D ve FOX TV’nin (NOW TV) kayıtlarını İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermiştir. Gezi sürecinin takip edilip haberleştirilmesi gazetecilik faaliyetidir. 13 yıl öncesine yönelik olarak yapılan bu soruşturmalar tüm gazetecileri ve medya kuruluşlarını hedef almaktadır. İktidar ve muhalefet arasındaki hesaplaşmada yine gazeteciler hedef seçilmekte, Gezi süreci yeni bir sopa olarak kullanılmaktadır.

İktidarı bir kez daha gazetecilere yönelik haksız gözaltı uygulamalarından vazgeçmeye, temel insan haklarına, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne özen göstermeye, yurttaşın internete, habere erişim hakkını engellememeye, Anayasa’ya uygun davranmaya, hukuk devletinden vazgeçmemeye çağırıyoruz. #Gazeteciliksuçdeğildir .”